Kaygı Bozukluğu

Kaygı bozukluğu psikiyatri alanındaki adıyla anksiyete bozukluğu gruptaki diğer hastalıklarla benzer özellikler göstermektedir. Hastanın kendi vücudunda ya da kendisi dışında kalan dış çevrede algıladığı çeşitli uyaranları büyük birer tehdit veya tehlike olarak algılamasıyla ortaya çıkan, kontrol edilemeyen korku, kaygı, gerginlik ve endişe belirtilerinin baş göstermesi durumu “kaygı bozukluğu” olarak adlandırılmaktadır. Kaygı (anksiyete) bozukluklarında korku, gerginlik, endişe gibi duyguların ortaya çıkışını engellemek için belli olaylardan kaçış oldukça yaygındır.

Kaygı Bozukluğunun Nedenleri

Kaygı (anksiyete) bozukluğunun net bir nedeni belirlenememiştir. Bununla birlikte birçok hastalığın kalıtsal özelliklerden beslenmesi gibi kaygı bozukluğunda da kalıtsal yatkınlık söz konusudur. Bu konuda yapılan uzun araştırmalar sonucunda tek yumurta ikizlerinin her ikisinde de kaygı bozukluğu görüldüğü saptanmıştır. Ancak bu örnek kaygı bozukluğunun sadece kalıtsal olduğu yargısını ortaya çıkarmaz. Birçok çevresel ve biyolojik faktörler hastalığın oluşmasında etkendir.

Kaygı Bozukluğunun Belirtileri

  • Kaygı (anksiyete) bozukluğunun belirtileri hem bedensel hem de psikolojik olmaktadır. Bu hastalığın göze çarpan ilk bedensel belirtisi aşırı düzeyde endişe halidir. Hasta olay ya da durumlara endişe düzeyi çok yüksek şekilde yaklaşır.
  • Kaygı duymak ve tasalanmak da kaygı bozukluğunun diğer belirtileri arasındadır.
  • Hastanın kaygı, korku ve endişe düzeyinin yüksek olması olay ya da durumlarda konsatrasyon eksikliği göstermesine neden olur. Odaklanamama, kaygı bozukluğunun öne çıkan belirtilerindendir. Boyutunun ileri derecelerde olması sonucunda hastanın özel hayatında ve sosyal çevresinde aksaklıklar yaşamasına neden olur.
  • Bu hastalarda sık sık yaşanan ve dile getirdikleri ölüm korkusu hayattan zevk almalarına engel olur. Üstelik bu korkuyu çok fazla büyüttüklerinden korkulu rüyalar görmeleri de yaygın bir belirtidir.
  • Psikolojik belirtilerin dışında kolayca gözlemlenen bedensel belirtilerden biri kalp çarpıntısıdır. Otonom sinir sistemi dediğimiz sistemin aşırı çalışması sonucunda kalp atışındaki aşırı artış ve nabız yüksekliği hastaya zor anlar yaşatır. Kalp çarpıntısının başlamasına paralel olarak aşırı terleme durumu da bu hastalığın belirtilerinden kabul edilir.
  • Çarpıntının dışında rahat nefes alamamanın bir sonucu olan boğulma hissi hastalarda sıkça gözlenen bir diğer belirtidir.
  • Bedensel belirtilerin arasında hastanın sık sık yaşadığı baş dönmesi ve baş ağrısı da bulunmaktadır.
  • Son olarak vücudun bütünün özellikle de ellerin titremesi, ağızda kuruluk, kaslarda aşırı gerilme

Psikolog Narek Karasu Bakırköy ve Nişantaşı ofislerinde hizmet vermektedir. İstanbul dışında olan danışanlar için internet yoluyla da hizmet vermektedir.

Bir Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir